Anneler Gününüz Kutlu Olsuuunnn

Harikasın Nil. Anne olmak birkaç cümle ile ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. 

Bir Reklam Hayal Ediyorum

14 Mayıs anneler günü. Hepimiz anneler gününün Mayıs ayının ikinci Pazar’ı olduğunu biliriz ama geçmişte “anneler günü bu Pazar mı, bu Pazar Mayıs'ın ikinci Pazarı mı, yok yok ikinci Pazar haftaya” gibi diyaloglar geçerdi aramızda. 

Şimdi öylemi??? 

Anneler günü gelmeden on gün önce reklamlar başlıyor. “Annenize bunu alabilirsiniz hem de annenize özel bir fiyata”, “hayır hayır annenize şunu alın” veya “anneler günü için özel indirim yaptık. Annenize de alın, kendinize de alın”. “Bakın bu indirimi bi daha bulamazsınız annenizin ihtiyacı olsa da alın olmasa da alın”.

Yıllardır bu tarz reklamlar yapıldığı için bizi de alıyor bi endişe bi telaş. “Anneme ne alıcaaaammmmm”. Başlıyoruz düşünmeye. Annemin evinde ne yok? Annemin neye ihtiyacı var? Geçen yıl ne almıştım? Ayakkabı mı alsam, denemesi lazım yoksa olmayabilir. Kıyafet alsam, bazen zevklerimiz uymayabiliyor ve beğenmiyor. Abim ve kardeşim ne alacak acaba? Kahve makinesi, çay makinesi, soğan doğrayıcı. Offff hepsinden var annemin. Ne alacağımı  bulamıyorum yaaaa.

(Sahi ben ne alıcam bu Anneler Gününde anneme!!!)

Eskiden böyle miydi? Sabah kahvaltısının ardından arkadaşlarımla bahçede oynamaya gidiyorum der, tarladan topladığım papatya demetini anneme verir, yanaklarını öper ve kocaman sarılırdım. Oda beni öper ve içine çekerdi. Gün boyunca onu üzmemeye çalışır ve ne istese yapmaya çalışırdım. Abim veya kardeşim onu sinirlendirecek veya üzecek bir şey yapacak olsalar onları uyarır ve bugün anneler günü derdim. Lütfen onu üzmeyelim. Yani Anneler Günü’nün maddi hediyelerle hiç alakası yoktu.

Bir reklam hayal ediyorum Anneler Günü için. Türkiye’deki tüm reklam verenlerin tek bir reklamda birleştiği, bir hafta boyunca “anneler gününde sadece annenizin elini öpün”, “anneler gününde annenizin yanında olun”, “yarın annenizle piknik yapın”, “yarın annenize kocaman sarılın”, “yarın annenizin gözlerinin içine bakın” gibi ifadelerin bulunduğu, alt taraftan mutluluk ve hüznü bir arada verecek bir müzik, neredeyse bir bayram şekeri reklamı duygusallığında reklam hayal ediyorum. İlk defa Anneler Gününde bana bir şey satmaya çalışmayan bir reklam hayal ediyorum. Çok şey mi istiyorum? Çok şey istiyorum biliyorum. Mümkün mü? Sesimi duyarlar mı? Bu reklamı yaparlar mı? Zannetmiyorum. Ama yine de “ben bir reklam hayal ediyorum”.

Tüm çocuklarımızın ve büyüklerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum.

Akbank'a teşekkürler...

IPhone Yaptı mı En İyisini Yapar!!!

Farklı bir bakış açısıyla;İşte Audi 

Audi'nin çalışma hayatında kadın ve erkekler arasındaki gelir adaletsizliğini işlediği reklamı "en çok övgü alan reklamlar"dan biriydi.

Kadınlar Günümüz Kutlu Olsuuunnn

Biliyoruz ki şartlar eşit olduğunda yapabileceklerinizin sınırı yok!

Her zaman, her yerde en iyisi için çalışan tüm kadınların ellerine sağlık!

Veee "Nike: Bizi Böyle Bilin" Damgasını Vurdu

Nike mı? Söylememe gerek var mı? "Kalitesine yakışır reklam" işte buna derim ben. 

Kendine güvenen kadın, ne istediğini bilen kadın, yapmak istediğini aklına koyan kadın tüm engelleri aşabilir. Belki zorlanır, belki canını dişine takar, belki hüngür hüngür ağlamak ister ama sonunda istediğini yapar. Başarır. Yeter ki istesin. 

Bebekler Ne Düşünüyor???

Uzun zamandır izlediğim en güzel bebek ürünleri reklamı. Jhonson's Baby- "Bebekler İsyanda" reklam filmi bebeklerin dilinden annelerinin çektikleri zorlukları çok güzel ele almış. Barış Manço'nun "Anlıyorsun Değil mi" şarkı melodisiyle birleştirilince de tadından yenmez olmuş. 

Şimdi Reklamlar

Uyumuyorum, uyumuyorsun, uyumuyor!
Bebekler isyanda, annelerin canı burnunda!

"Siz konuşurken duydum, çok işin varmış bugün

Valla hiç umrum değil, bir tek ben varım bugün" işte bu mükemmel tesbit. 

Tebriklerrrr Johnson's Baby. Annelerin cevabını merakla bekliyoruz..

Bazı Detaylar Aşkı Hatırlatır

Şimdi Reklamlar

Yalnızlık hissi,
Kalabalıkların içinde tek başınasın.
Sanki her şey sana onu hatırlatır. 
O olsun istersin yanında "yine eskisi gibi"
Neden olmasın?
Şimdi hareket zamanı.
Hadi hiç vakit kaybetme,
Orada seni bekliyor.

"Bazı detaylar vardır, aşkı hatırlatır". Enza Home reklam filmi büyük bütçeli filmler gibi olmuş. Kısa film tadında. Kullanılan görüntüler, konu ve arka fonda kullanılan reklam müziğinin mükemmel ahengi. Tekrar tekrar izleyebilirsin bu reklamı hiç sıkılmadan. Tebrikler Enza Home. Yılın Reklamı ödülüne aday bence. 

Söze Gerek Yok

Bazı reklamları görünce o kadar sinirleniyorum ki. Verilen emeklere, harcanan zamana ve paraya hiç kıyamıyorum.  Yazık olmuş diyorum veya hiç yorum yapmıyorum. Şimdi bunun tam tersi. Reklamlar o kadar güzel olmuş ki yorum yapmaya gerek yok. 

Reklam kendini çok güzel anlatıyor. 

Hadi keyifle izleyelim. 

Şimdi Reklamlar

Çetmen miii :(

Demet Akalın'ı reklamlarda görünce "vaayy hangi baba şirket acaba bu"? "İstikbal mi ki, yoksa Yataş mı? Mondi mi ki? O kalitesiz ucuz reklamlardan sonra Mondi reklamlara para harcamış olabilir mi ki"? derken beyaz eşyaları görüyorum reklamın devamında. "Aaaa hiç biri değilmiş, Evkur bu Evkur". Sonra kulaklarıma inanamıyorum. Reklam müziğinin nakarat kısmında "Çetmen" demez mi?

Akbank Atağa Geçti "Kalbinin Sesini Dinle"

Hiç bu kadar banka reklamlarına yorum yapacağım aklıma gelmezdi doğrusu. Demek ki bankalar gerçekten reklamlara ciddi bütçe ayırıyorlar. Olması gerektiği gibi. Akbank'ın teknolojiyi güzel kullanan reklamı için de yorum yapmıştım.  

http://reklamlariseviyorum.blogspot.com.tr/2016/09/21-yuzyla-yaksan-reklamlar.html#more

Bu Akbank'ın ikinci dikkat çeken reklamı. 

"Kalbinin sesini dinle"

"Hayalini erteleme"

"İstediğin ne varsa"

"Akbank yanında"

"Ahhh Akbank'ın varyaaaa"

"Her zaman yanındaa"

"Ahh Akbank'ın varyaaa"

"Gelecek yolundaaaa"

diyerek hedef kitlesine seslenen Akbank; "biz her zaman yanınızdayız, hayallerinizi gerçekleştirebiliriz" fikrini benimsetiyor bu reklamla. 

Sende Katıl

Şimdi Reklamlar

"Ney"in huzur veren sesiyle dikkatleri bir anda üzerine çekiyor reklam. "İstanbul Kanatlarımın Altında" filminin tadında görüntülerle ilginçleşiyor ve "bu ne reklamı ki acaba" diyorsunuz. 

Kral Arthur'un Efsanevi Kılıcı

Casper Excalibur reklamını izlerken "tam benim düşündüğüm gibiymiş" dedim. Nasıl mı? Ben bir şeyler düşünürken beynim de küçük insanların koşuşturduklarını ve gereken bilgileri veya iletileri gerekli yerlere ulaştırdıklarını düşünürüm. Bu da küçükken seyrettiğim ama şu anda ismini hatırlamadığım bir çizgi filmden kaldı. İnsan vücudunun işleyişi hakkında bir çizgi filmdi.

Mesela bir kişi veya yer ismi aklıma gelmediğinde küçük bir insan beynimde çekmeceleri açıp arşivlere bakıp "bu kimdi", "kimdi", "bu kişiyi nereden hatırlıyorum" gibi sorularla dosyaları karıştırıyor ve o bilgiye ulaştığında yani ben onu hatırladığımda küçük insan görevini başarıyla yapmanın sevincini yaşıyor gibi düşünürüm.