Gün içinde bazen bi bakıyorum
kafamın içinde bir şarkı dönüyor da dönüyor. Durdurmaya çalışıyorum, sinir
oluyorum ama nafile. Tıpkı bozuk bir plak gibi tekrar tekrar söylüyorum şarkıyı
içimden. Bu bazen duyduğum bir pop şarkısı bazen de televizyonda izlediğim son
reklamdan kalan reklam şarkısı.
Reklamı yapılacak olan ürünü
anlatmak ve ürünün satın alınmasını sağlamak için reklam senaryoları oluşturuluyor.
Senaryolarda mesaj verilirken; reklamın
daha akılda kalıcı olmasını sağlamak, müşterilerle duygusal bir bağ kurmak,
dikkat çekmek ve izleyicilerin reklamdan keyif alıp kanalı değiştirmesini
engellemek için: reklam mesajına ya müzik ekleniyor veya mesaj şarkı olarak
ortaya konuyor. Müzikli tekerlemelerin ve şarkıların kullanılmasıyla biz
ürünleri veya markaları zaman içinde bu melodiyle birleştiriyoruz ve belli bi
zaman sonra melodiyi duyduğumuzda direkt ürünü hatırlıyoruz.
Geriye dönüp baktığımda
çocukluğumdan kalan pek çok reklam müziği aklımdadır. Eminim benim yaşımda
olanlar da şimdi söyleyeceğim reklamların çoğunu melodisiyle birlikte
hatırlayacaklardır.
“Annecim annecim baksana
Şampuanım bitmiş alsana
Dalinle saçlarım ipek gibi
Tertemiz yumuşacık mis gibi
Dalin dalin dalin dalin
şampuaaaannn”
Dalinin yıllar önce çekilmiş bu
reklamını hatırlıyorum ama şu
günlerde yayınlanan reklamını sorsanız maalesef aklıma şarkısı gelmiyor. Ya
yeterince yayınlanmıyor veya bu şarkısı kadar güzel olmadığı için
hatırlayamıyorum. Yeni reklamın şarkısı
mı yok acaba diye içimden geçirdim
şuan.
Ya da;
Bana
veya kardeşime “sana marketten ne alalım” diye sorulduğunda; "çıkı çıkı çıkı çıkı Bonibon çantada cepte
Bonibon" dediğimizi hatırlıyorum.
Ya da;
Eti Bisküvi Reklamı yıllarca dilimize pelesenk olmuş reklamlardan biridir. Hatta bence yeni jenerasyon bile bu reklam şarkısını biliyordur. Bu reklamlar gibi daha pek çok eski reklam hepimizin aklında kalmıştır. Amaçlarına da ulaşmışlar ve bize ürünlerini satmışlardır.
Günümüze
geldiğimde reklamlarda şarkılar ve müzik
yine ön planda. Reklamların çoğunda müzikle birlikte renklerin canlılığı, hareketlilik ve enerji de hissediliyor.
Verebileceğim en iyi örneklerden biri Hopi
Reklamı’dır.
Hopi kullanıcısının zevklerine ve ilgi alanlarına göre istediği ürünlere
ulaşmasını sağlıyor. Asıl amacı ise paracık kazandırmak. Diyelim ki; Hopi’yi
kullanıyorum ve çook istediğim çantayı 100 liraya alıyorum. Hopi’m sayesinde 30
lira paracık kazanıyorum. Bugün kim kime 30 lira verir durup dururken. Sonra tabiki alışverişe devam ederken “inanmıyorum
bu ayakkabı tam çantama biçilmiş kaftan” o da 100 lira. Hay Allah! Bunu da
almazsam ölürüm.J Eşim bişey der mi acaba??? Aaaa işe bak burda
da Hopi var. Hem de paracıkların 3 katı
uygulaması var. Süperrr. Yani 30×3=90 lira. Ayakkabım
Hopi sayesinde 10 liraya geldi. Oleyy.
Gelelim
reklama; Tolga Çevik’in mükemmel
oyunculuğuyla birleşen farklı kişiliklerin şarkıyla senkronize dans etmesi ve
şarkı sözleriyle ürünün anlatılması reklam senaryosunu mükemmel hale getirmiş
ve reklam dilden dile dolaşır hale gelmiştir. Ayrıca dans o kadar populer
olmuştur ki ben sokakta bu şarkıyı
söyleyip aynı dansı yapan çocuklar gördüm. Çok eğlenceli bir reklam olmuş.
Ben çok beğendim.
Reklam sonrası da birçok kişinin Hopi’ yi kullandığını gördüm. Bana
gelince; ben reklamını çok sevdim ama Hopi’yi indirmedim ve kullanmadım.
İhtiyaç duymadım demekki… J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder